24 Nisan 2018 Salı efe

Türkiye deki Çay ithalatını Açıklayınız Ödev Yardım

  Hiç yorum yok
Türkiye'den geçen yıl ihraç edilen çay miktarı, önceki yıla göre yüzde 11,4 artarak, 6 milyon 668 bin 820 tona yükseldi. Bu dönemde yapılan ihracat değer bazında ise yüzde 20,4 artarak, 28 milyon 730 bin 748 dolar oldu.

AA muhabirinin, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerinden yaptığı derlemeye göre, 2016 yılında 86 ülkeye 6 milyon 668 bin 820 ton çay satılarak, karşılığında 28 milyon 730 bin 748 dolar gelir elde edildi. Önceki yıl 5 milyon 986 bin 989 ton çay ihracatı karşılığında 23 milyon 853 bin 886 dolar gelir sağlanmıştı.

Türkiye'nin geçen yılki çay ihracatında Belçika 2 milyon 114 bin 716 tonla ilk sırada yer aldı.

Aseptik çalışma tekniği nedir ?

  Hiç yorum yok
Aseptik Nedir?

Sağlığa zararlı mikroorganizmaların var olduğu ortamı anlatan “septik”’ sözcüğünün karşıtı “aseptik”, bu mikroorganizmalardan arındırılmış ortamı tanımlar.

•Aseptik Teknik Nedir?

Tanımı/Anlamı

Hücre, doku ve organ kültürlerinde mantar, bakteri, virüs veya diğer mikroorganizmaların girişini önlemede kullanılan işlemler, mikroorganizma enfeksiyonunun ve bulaşmanın (kontaminasyon) olmamasına denir.
•Aseptik ambalajlama neden kullanılır? ve nasıl olur?

•UHT (Ultra High Temperature – Ultra Yüksek Isı) işleminden geçirilmiş ürünle doldurulmadan, sterilize edilmiş olan aseptik ambalaj, ürünün 6 ay üstünde raf ömrü olmasını sağlar. Aseptik ambalajlama sisteminde süreç malzemelerin ve dolumun yapıldığı ortamın sterilize edilmesi ile başlar. Ürün, steril bir ortamda ambalajlama sistemine aktarılır. Sızdırmaz kaplara dolum aşaması kesintisiz, tek bir işlem halinde gerçekleştirilir. Dolum ve kapatma makinelerinin de ambalajlama öncesi ve üretim sırasında steril olması şarttır.
•Aseptik Teknoloji Nedir?
•Aseptik teknoloji, herhangi bir katkı malzemesi kullanmaya ya da buzdolabında saklamaya gerek bırakmadan, gıdaları aylarca güvenli ve taze tutar, lezzetlerini korumalarını sağlar. Bu teknoloji, gıdaların renk, doku, lezzet ve besin değeri özelliklerini korumasına yardımcı olur. Aseptik ambalajlarımız, tüketici için kolaylık sağlarken; gıda üreticilerine farklı ambalaj biçimleri, enerjiden ve ambalaj malzemelerinden tasarruf gibi avantajlar sunar.
•Aseptik süreçlerimiz, gıda ürünlerinin ambalajlanması sırasında, hem gıdaların hem de ambalaj malzemelerin zararlı bakterilerden arındırılmasını sağlar. Üretim zincirindeki her aşama, ticari kullanıma uygun bir şekilde sterilize olmalıdır. Bu zorunluluk, gıdalar, ambalaj malzemeleri, ambalajlamanın yapıldığı ortam ve kullanılan bütün makineler için geçerlidir.
•Gıda Sanayinde Aseptik Ambalajlama

10 Nisan 2018 Salı efe

Eko sistemlerin korunmasına yönelik fikirler nelerdir?

  Hiç yorum yok
Ekosistemin Korunmasına Yönelik Öneriler:
1.)Erozyonu önleyici çalışmalar yapılmalıdır.
2.)Kestiğimiz ağaçların yerine yeni ağaçlar dikmeliyiz.
3.)Geri dönüşüme uğrayan ürünler kullanmalıyız.
4.)Kullandığımız kağıt, cam, plastik, piller geri dönüştürmeliyiz.
5.)Çevrenin geliştirilmesinde ve yapılandırılmasında, biyolojik canlılığa ve çeşitliliğe zarar vermeyecek yöntemler kullanılmalıyız.
6.)Kaynaklarımızı tasarruflu kullanmalıyız.
7.)Yenilenemez enerji kaynaklarını kullanmak yerine yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmalıyız.
8.)Fabrika bacalarına filtre takmalıyız.
9.)Avlanma kurallarına uymalıyız.
10.)Arazi kullanım planları doğal dengeyi bozmayacak şekilde hazırlanmalıdır.
 İyi dersler!

5 Nisan 2018 Perşembe efe

3 Nisan 2018 Salı efe

Can Yücelin Kısa Hayatı | Edebi Kişiliği

  Hiç yorum yok
Can Yücel kısaca hayatı CAN YÜCEL (1926 – 1999) Can Yücel, 1926 yılında İstanbul’da dünya’ya geldi. Yazar ve eski milli eğitim bakanlarından Hasan Ali Yücel’in oğludur. 1934 yılında Ankara, Atatürk Lisesi’ni bitirdi. DTCF Klasik Filoloji Bölümü’nde bir süre okuduktan sonra İngiltere’ye giderek Cambridge Üniversitesi’nde öğrenimine devam etti. Askerliğini Kore’de yaptı. Şiirlerinde argo ve “müstehcen” sözlere sık sık yer verdiği gerekçesiyle kovuşturmalara uğrayan Can Yücel, edebiyatın “edepli bir şey” sanılmasının temel bir yanılgı olduğunu savundu. Öldüğünde, dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e hakaretten kesinleşmiş bir yıl iki ay hapis cezası bulunmaktaydı. 
Can Yücel, 1999 yılında bademcik kanseri tedavisi gördüğü İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde hayata gözlerini kapadı. Naaşı, son yıllarını geçirdiği Datça’ya gömüldü. Datça Belediyesi, adını oturduğu sokağa verdi. EDEBİ KİŞİLİĞİ | SANAT ANLAYIŞI “Yazma”, Garip şiirinin etkisi altında olmakla beraber asıl ağır basan özellik Antik Yunan şiirinin etkisidir. “Yazma”daki şiirlerinin ortak duygusu “yaşama sevinci” olarak nitelenebilir. Uyaklı söyleyiş, coşkulu anlatım, geleceğe beslediği umut ilk şiirlerinin belirgin yanlarıdır. Can Yücel’in şiirinin “zekânın iyi niyeti” diye özetlenebileceğini belirten C. Süreyya, “Can Yücel kadar değişik teknikler kullanmış başka şairimiz yoktur” der. Yirmi üç yıl sonra yayımladığı ikinci kitabı “Sevgi Duvarı”nda topladığı şiirlerinde imge yoğunluğunun, doğa ve insan ilişkilerinin öne çıktığı görülür. “Bir Siyasinin Şiirleri” ise Can Yücel’in o döneme kadarki şiir serüveninin tutarlı bir bileşimi gibidir. Bu şiirlerinde hapishaneden dışarıdaki ve içerideki yaşama dönük izlenim, gözlem, duygu ve düşünce birikimini, kendi politik kimliğini de sorgulayarak aktarmıştır. Şiirlerinde toplumcu bir anlayıştan yola çıkarak daha iyi bir dünyanın kurulması amacını savunmuştur. Şairin sözcük oyunlarıyla ulaştığı dil ustalığı, şiirini “yeni anlam boyutlarıyla donatarak” etkili kılar. Kullandığı günlük dil, yöresel deyişler, deyimler ve argo sözcükler de şiirini etkili kılan diğer ögelerdir. Can Yücel, bir “tema şairi” değildir, doğaçtan yazma tarzını benimsemiştir. Şiir serüveninde ilk kitaplarından beri var olan çocuk imgesi “Çok Bi Çocuk” kitabında iyice belirir. ESERLERİ Şiir: Yazma, Sevgi Duvarı, Bir Siyasinin Şiirleri, Ölüm ve Oğlum, Şiir Alayı, Rengârenk, Gökyokuş, Canfeda, Altısıbiyerde, Çok Bi Çocuk, Kısa Devre, Kuzgunun Yavrusu, Sekizibiyerde, Gece Vardiyası Albümü, Güle Güle – Seslerin Sessizliği, Gezintiler, Maaile, Mekânım Datça Olsun Düzyazı: Düzünden, Can’dan Yazılar Çeviri: Hatırladıklarım (E. Roosevelt) 1953 Yeni
Can Yücel kısaca hayatı, Can Yücel kimdir? 

İyi dersler arkadaşlar

Peçeli Baykuş nedir ? (nerede yaşar) Hangi Şehirdedir ?

  Hiç yorum yok
- Peçeli Baykuşlar, orta boyutlarda, zayıf yapılı, uzun kanatlı ve uzun bacaklı baykuşlardır.

- Dikkat çekici derecede açık renklidirler. 

- Yüzleri beyaz, göğüsleri, Batı Avrupa formlarında beyaz, Doğu Avrupa formlarında kızıl-kahverengidir.

- Yüzleri kalp şeklinde, gözleri ve gagaları siyahtır ve ortada bir ‘V’ oluşturur.

- Peçeli baykuşlar, neredeyse tüm habitatlarda bulunabilirler. Ancak ağaçlarla kaplı yerleşim yerlerinden çok, açık alanları, yaygın çalılık ve fundalıkların bulunduğu tarlaları, bahçeleri tercih ederler.

- Ülkemizde Batı, Orta ve Güneydoğu Anadolu'da genelde kırsal yerlerde görülmektedir.

İyi dersler

Vecihi Hürkuş’un hayatı Kısaca Ödev

  Hiç yorum yok
Vecihi Hürkuş
(6 Ocak 1896, İstanbul – 16 Temmuz 1969), Türk pilot ve mühendistir.
Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden biridir.
İlk sivil ve askeri uçağı yapan ilk özel havayolu şirketini kuran ve aynı zamanda ilk düşman uçağını vuran adamdır Vecihi Hürkuş…

Savaş zamanında Ruslara esir düşen Vecihi Bey, Hazar Denizi’nde bulunan Nargin Adası’ndan yüzerek İran üzerinden kaçmayı başarmış ve yurda dönerek 1918 yılı yaz başında Yeşilköy’de konuşlanmış bulunan 9. Harp Tayyare Bölüğü’nde görev almıştır.

Biz ülke olarak bu insana sahip çıkamadık. Yaptığı tüm yenilikleri görmezden gelip ülke dışına çıkmasına sebep olduk.

Bu utançda bize yüz yıl yeter. !

Kara Fatma kimdir ? Kara Fatma hayatı ? Kara Fatma hayatı kısaca ?

  Hiç yorum yok
Kara Fatma
Kurtuluş Savaşın'da Batı Cephesi'nde büyük mücadeleler vermiş Milli Mücadele kahramanımızdır. Asıl ismi Fatma Seher Erden'dir. 1888 yılında Erzurum'da doğan Kara Fatma, bir asker olan eşiyle birlikte Balkan Savaşı ve l.Dünya Savaşı'nda savaşmıştır. Eşi l.Dünya Savaşı'da şehit olması üzerine Erzurum'a dönmüştür. Milli Mücadele başlayınca Atatürk ile görüşen Kara Fatma, Atatürk'ün görevlendirmesiyle İstanbul ve İzmir'de mücadele etmiştir. Komutanı olduğu müfrezesi ile birlikte, l. ve ll. İnönü, Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz'a katılmıştır.

Savaşın bitmesine müteakip emekli olmuş, emekli maaşını Kızılay'a bağışlamıştır. İstanbul'da yaşamını sürdüren Kara Fatma, ömrünün son zamanlarında Darülaceze'ye yatırılmıştır. 1955 yılında İstanbul'da vefat etmiştir.

İyi dersler arkadaşlar.
Bol şans